Şirazlı Sâdî
Sadi-i Şirazi (Şirazlı Sadi)
Fars şâiri
(d. 1210, Şiraz – ö. 1291, Şiraz)
Sadi Şirazi İslam alimlerindendir. Asıl adı Müslihüddin Şeyh Sadi’dir. Güneybatı İran’ın büyük sanat ve kültür merkezlerinden biri olan Şiraz’da doğduğu için Şirazi (Şirazlı) diye anılır.
Sâdi, bir süre Şiraz’da, daha sonra, o zamanlar Ortadoğunun en büyük bilim yuvalarından biri olan Bağdat’daki Nizamiye Medresesinde okudu.
Tahsilini tamamladıktan sonra İslam ülkelerini gezmeye başladı. Anadolu, Mısır, Suriye, Delhi, Azerbaycan ve Belh’e uğradı. Birçok İslam alimi ile görüştü. Ömrü ilim öğrenmekle, talebe yetiştirmek ve insanlara doğru yolu göstermekle geçti.
Geniş bilgisinden, iyi ahlâkından ötürü, bütün Doğu kaynaklarında, «Şeyh Sâdi» diye anılır.
Eski biyografi eserlerinde Sadî’nin hayatını anlatılırken on yaşından sonraki ilk otuz yılını devamlı bir öğrenme aşkı ile, ikinci otuz yılını seyahatlerle, üçüncü otuz yılını değerdeli eserlerini vücuda getirmekle geçirdiğini belirtilir.
Sadi’nin eserlerinde, çoğunlukla, öğretici, öğüt verici bir hava vardır. Toplum düzeni, ahlâk, fazilet, hürriyet konulan şiirlerinin de, nesirlerinin de başlıca karakterini teşkil eder.
Rivayete göre, bir gün bir dostunun gül bahçesini gezerken, arkadaşının bu eseri karşısında övünmesi üzerine:
” İyi, hoş ama, sizin bu gül bahçenizin ömrü ancak bir mevsimdir. Durun, ben de bir gül bahçesi vücuda getireyim ki onun çiçekleri yüzyıllarca solmadan taptaze kalsın.” diyerek en ünlü eseri olan Gülistanı yazmıştır.
Sadi Şirazi’nin Eserleri:
Gülistan;
(Gülistan, nesir kısımlar arasına birtakım manzumeler ilavesiyle meydana gelmiş sekiz bölümden ibarettir.)
1. bölüm hükümdarların hal ve hareketleri,
2. bölüm dervişlerin ahlakı,
3. bölüm kanaatin fazileti,
4. bölüm susmanın faydası,
5. bölüm sevgi ve gençlik,
6. bölüm takatsizlik ve ihtiyarlık,
7. bölüm terbiyenin önemi
8. bölüm sohbet adabıyla ilgili hikaye ve menkibeleri ihtiva etmektedir.
Bu hikayelerin bir kısmı kendi müşahedelerine, bir kısmı da İslam alimlerinin sohbetlerinde duyduklarına ve okuduklarına dayanmaktadır.)
Bostan;
(Yazdığı bu eser manzum bir mesnevidir. İran edebiyatının çok mühim mahsûllerinden addedilir. On bâba ayrılmıştır.
1 — Adil ve insaf. 6 — Kanaat.
2 — İhsan ve cömertlik. 7 — Terbiye.
3 — Aşk ve sarhoşluk. 8 — Afiyete şükür.
4 — Huzu’ ve huşu’. 9 — Tövbe ve inabe.
5 — Teslim ve rıza. 10 — Münacat ve hatime)
Takrir-i Dibace,
Aklu Aşk,
Nasihat-ül-Müluk,
Havatin gibi birçok eseri vardır.
Şairin külliyatında bir çok kasideler, gazeller, terciibentler, rubailer, kıt’alar vardır. Gazellerini Tayyibat, Bedayi’, Havatim namı altında toplamıştır. Gazellerinde tasavvuf neşvesi ile derin bir dünya ve hayat sevgisi mücadele halindedir denebilir.