Onda Bu Para Bende Bu Fakirlik Sende Bu Ense Varken
Onda Bu Para Bende Bu Fakirlik Sende Bu Ense Varken
Adamın bir paraya sıkışır, bir arkadaşından yardım ister. O arkadaşı der ki :
Seve seve verirdim ama maalesef bende de para yok ama sana istediğin parayı verebilecek zengin birisini tanıyorum. İstersen sana onun yerini tarif edeyim, ona gidip benden selâm söylersen, ihtiyacın olan parayı verir…
Adamcağız ne yapsın, çâresiz arkadaşının teklifini kabul etmiş. Tarif Edilen yere gitmiş, o zengin adamı bulmuş, arkadaşının selamını söyleyip, ihtiyacı olan meblağı istemiş.
Zengin olan o adam şöyle demiş :
Tabiki veririm ama bir şartla. Birazdan burada bir tren duracak, trenden kilolu- kısa boylu, ensesi kalın bir adam inecek, o adamın ensesine kuvvetli bir tokat vuracaksın. Ben de sana istediğin parayı vereceğim…
Paraya ihtiyâcı olan adam “Ben nasıl böyle bir şey yapabilirim?…Ben o adama tokat atarsam, adam bana neler yapmaz ki?” diye bu işten vazgeçmek istediyse de zengin adam;
“Sen parayı istemiyormusun? Merak etme, hiç bir şey olmaz, ” demiş…
Zavallı adam çâresizlikden bu ilginç teklifi kabul etmiş…
Tren gelmiş, tarif edilen adam trenden inmiş, paraya ihtiyacı olan adam usulca yaklaşarak adamın ensesine okkalı bir tokat patlatmış. Tokatı yiyen adam fena halde sinirlenmiş ve geriye dönerek adamın yakasına yapışmış…
Adam “Sizi bir arkadaşıma benzettim, çok özür dilerim” deyince tokatı yiyen adam yumuşamış oradan uzaklaşmış…Zengin adam anlaştıkları gibi parayı vermiş ve “Ne zaman paraya ihtiyacın olursa yine gel” demiş..
Adamcağız bir süre sonra yine paraya sıkışmış, hemen aklına o zengin adam gelmiş, ona yine müracaat etmiş…
Zengin adam, “Hoşgeldin ama trene daha bir saat var” deyince zavallı adam meseleyi anlamış. Aynı adam trenden çıkınca ensesine bir tokat vuracak … Nasıl bir mazeret bulacağım diyerek kara kara düşünürken tren gelmiş, ensesi kalın adam trenden inmiş.
Adam cesâretini toplayıp aynı şekilde adamın ensesine tokatı patlatmış …
Tokatı yiyen adam “ yine mi sen “ diyerek deliye dönmüş. Tokatı vuran adam:
“Aman efendim ayağım kaydı, bir yere tutunayım derken, elim sizin ensenize geldi, özür dilerim” deyince adam yine yumuşamış uzaklaşmış…
Bir süre sonra aynı hâdise üçüncü defa tekerrür edince, tokatı yiyen adam fenâ halde hiddetlenmiş ve “Ulan yine mi sen, sen çok fazla ileriye gittin !” diyerek adamı yakalamış.
Tokat atan adam bakmış bu sefer şişman adamın elinden kurtuluş imkânı yok, şöyle demiş :
Dur arkadaş! Önce söyleyeceklerimi iyice bir dinle, sonra istersen beni döv, istersen öldür, ne yaparsan yap…
Bak! Şurada duran adamı görüyor musun?…
Onda bu para, bende bu fakîrlik sende de bu ense varken sen daha çok tokat yersin.