Veysel Karani
Veysel Karani
Allah’ın (C.C.) sevgili kullarından Veysel Karani Hazretleri Ulu Peygamberimizin iki cihan güneşi Hatemil’enbiya Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) için canını vermeye bir saniye bile tereddüt etmeyecek kadar kuvvetli bir imana sahip bir aşık-ı sadıktır.
Öyle bir aşık ki: Yemen dağlarında deve çobanı iken adını duyduğu Hz. Muhammed’i (s.a.v) görmek için çöllere düşmüş,günlerce kızgın güneşin altında yol aldıktan sonra iştiyakla aradığı sevgili Peygamberi Hz .Muhammed (s.a.v) efendimizi hane-i saadetlerinde bulamıyor ve o mübarek yüzü görmesi için beklemesi veya civarda araması gerekiyor fakat;
(Cennet anaların ayakları altındadır) hadisi şerifini de duyduğu için,ben anamdan buraya kadar müsaade aldım daha fazla beklersem anacığım merak eder diyerek köyünde yalnız bıraktığı anasını üzmemek için bağrına taş basarak aradığı mübarek yüzü göremeden gerisin geriye köyünün yolunu tutuyor ve boynu bükük gözü yaşlı bir şekilde evine dönüyor.
İslam aleminde veliler Serdar’ı diye tanınan bu mübarek zat için büyük Peygamberimiz (Yemen illerinden Veysel Karani‘nin kokusu geliyor) Hadis-i Şerifini buyurmuşlar, eshaplarına vasiyet ederek hırkasını çıkartıp “bir gün buraya Veysel Karani gelecek bu hırkamı o zata verin gönlünü ve duasını alın” buyurmuşlardır.
Ve Nihayet Serveri Enbiyanın irtihalinde yıllar sonra kızgın çölleri aşarak hacılar arasında tekrar Medine’ye gelen Veysel Karani Hazretlerine Peygamberimizin sevgili ve sadık eshaplarından Hz. Ömer ve Hz. Ali bu Hırkayı-Şerif’i hediye edip gönlünü ve duasını alıyorlar.
(Halkımız arasında Veyse’l-Karani diye anılan Uveys Karani’nin yaşamış olduğu Karan veya Karen, Mekke-i mükerreme civarındadır.)
(Bazı kaynaklara göre Tabi’in’den bulunduğu söylenilen Üveys Karani’nin Ashab’tan olduğu da kaydedilmektedir bazı kaynaklarda ise Hz. Muhammed (s.a.v) ile görüşmemiş,fakat onunla “ruhani sohbet” de bulunmuştur. Hakkındaki menkıbelerin çoğu,Bu ruhani sohbeti yansıtmakta, fii’len görüşmedikleri fikrini kuvvetlendirmektedir.
Uveys Karani halkımız arasında Veyse’l Karani diye anılmaktadır.)