Boynuz Umdum Kulaktan Oldum
Boynuz umdum kulaktan oldum
(Şeyhi (1371?-1439)
Eserleri: Divan, Harname, Hüsrev ü Şirin.
Harname isimli mesnevisini Osmanlı Devleti’nin 6. padişahı Sultanı II. Murat’a takdim etmiştir.
Şeyhi, bu hikayeyi, padişahın ihsan ettiği tımarı teslim etmeyen köy sahiplerinin, üstelik kendini de soymaları üzerine yazmıştır.
Rahat umdukça zahmet, devlet istedikçe mihnet çektiğinden şikayet eden şeyhi, kendi halini, boynuz umarken kulaktan olan eşeğin haline benzetiyor.
Neticenin en güzel ifadesi şu mısrada toplanmıştır.
Boynuz umdum kulaktan oldum.
Harname’nin (Eşek hikayesi) konusu şudur:
Her türlü yorucu çalışmalarına karşın, gittikçe daha hor ve ağır muamele gören zayıf ve biçare bir eşek vardır.
Bu eşek bir gün bir tarlada kanlı, canlı başlarında ay gibi, yay gibi boynuzlar taşıyan bir sürü öküz görür.
Kendisi gibi dört ayaklı oldukları halde bu kadar gururlu ve azamet olan; üstelik rahat rahat otlamak imkanı bulan bu hayvanların şanslarını akıl erdiremez.
Bunu eşeklerin piri olarak tanınan ihtiyar ve mütefekkir bir eşekten sorup öğrenmeye karar verir.
ihtiyar eşek öküzlerin insan gıdasını teşkil eden buğdayı sürüp işlediklerini ve bu sebeple hürmete layık görüldüklerini anlatır.
Zayıf eşek de kendisini de bu işi görmek kabiliyetini sezmiş olacak ki, hemen tarlaya koşar.
Fakat yetişmiş, taze ekinleri görünce dayanamaz. İşleyeceği yerde dişlemeye ve bu neşe ile de anırmaya başlar.
Bu sesi duyup koşan tarla sahibi, taze ekinliğinin siyah toprak haline geldiğini görünce hiddetlenir. Eşeği dövmeye başlar. Hatta bununla da hiddetini yenemez. Bıçağını çıkartarak eşeğin kulağına ve kuyruğunu keser.
Böylelikle bu zayıf eşek boynuz umar kulaktan olur.
(Kaynak:Hiciv ve mizah edebiyatı antolojisi, Hilmi Yücebaş)